19 Şubat 2017 Pazar

Neden Roman Tarzi Kitaplar Okumaliyiz?

     Roman janrinda kitaplar, bir anlamda zamanda yolculuk olup; gecmise gidis, gelecege donustur; fakat esas bahsetmemiz gereken sey: kitap okumanin insani ne denli gelistirdigi ve dahi, hayata bambaska bir pencereden baktirdigidir.
     Yasadigimiz su zamanda, gecmise, teknolojik vasitalarla gitmemiz pek mumkun gorunmuyor; ancak roman, oyku gibi eserlerle gecmise gitmek ve ardindan da gecmis zamandan yasadigimiz ana, gelecegimize iliskin cikarimlar yapmak ve gecmisin ta kendisinden faydalanmak oldukca mumkun. Ornegin, Dostoyevski, Gorki, Tolstoy okudugunuz vakit, donemin Rusya'sina, zaman makinesi kullanmadan ulasmaniz soz konusu oluyor; canli canli o zorlu ve bir o kadar da muazzam cagin icinde buluyorsunuz kendinizi.
     Kitap okumanin yukarida bahsedilen bu en onemli guzelliginin, hasletinin yanisira faydalari saymakla bitmeyecek kadar cok. Kitap okudukca, hayalgucunuzun inanilmaz sekilde gelistigini fark ediyorsunuz. Kitapta gecen olaylar, betimlemeler, vesair, bir film sahnesi gibi aklinizda canlaniveriyor; en azindan beyniniz bunlari canlandirabilmek adina muthis bir efor sarfediyor. Tipki yapboz parcalarini birlestirmeye calisircasina... Bir kitabi okuduktan sonra o kitaba iliskin olarak, onu okuyan her insanin kafasinda canlanan seyler birbirlerinden elbette ki farkli oluyor; boylesi de en dogali ve de en guzeli! Ne guzel sanat!
     Bolca kitap okuyan insanlarin dil potansiyelleri de oldukca ust seviyede oluyor. Dil, gramer, konusma hatalari minimal seviyede seyrediyor; hatta hiclige evriliyor. Daha akici ve daha etkileyici bir konusma mevzubahis oluyor.
     Romanlari, oykuleri, vesairi ansiklopedi vb kitaplardan ayiran en onemli nokta da, verilmek istenen mesajin, bilginin, altmetnin goze sokulurcasina verilmemesidir; en azindan bu, bircok roman, oyku icin gecerli bir iddia. Misalen, Oguz Atay, Yusuf Atilgan, Ahmet Hamdi Tanpinar, Ihsan Oktay Anar, Dostoyevski, Nabokov, Cehov, James Joyce, Tolkien, Arthur Clarke, Kafka, Ingeborg Bachmann, Camus, Marquez, Umberto Eco gibi yazarlarin kitaplarinda ne demek istediklerini, neyi nereye neden koyduklarini, nicin koyduklarini, nasil koyduklarini hemencecik el yordamiyla anlamaniz soz konusu olmuyor. Uzerinde bayagi dusunmeniz gerekiyor. Hemen bir seyler cikartilamayisi da insani direkt beyin firtinasina surukluyor. Insan, daha cok arastirma daha cok dusunme faaliyetlerine girisiyor. Bu, fantastik bir sey!
      Bir kere roman, oyku vs okumak gibi her sanatsal aktivite, insani insan olduguna ikna ediyor. Bu tarz kitap okuyan insanlar, salt gercegin saf acilarindan kacip. anlik da olsa birkac saatlik de olsa kurgusal bir alemin derin dehlizlerinde kendilerini mutluluga teslim edip, teskin olabilirler.
Insan, hic bilmedigi bir alemde kendini buluverir. Bu alemin, en gizemli ve de en ozel yerlerini kesfetmenin mutlulugunu tadabilir.
      Cokca kitap okuyan insanlarin, degisimci, inovatif, hosgorulu olduklari da su goturmez bir gercektir. Bu tarz kitaplar, insanin empati kurma yeteniginin gelisiminde en onemli rolu ustlenir. Insanlarin cogundan edinemeyecegin deneyimleri, fevkalade bir yazarin ayni fevkaladelikteki bir karakterinden edinebilme sansini kendinde bulursun, elbette ki okursan. Farkli kulturlerin lezzetine doyamazsin. Kitapta yer alan bir dusunce, bir karakter sayesinde kendini gorursun; hal boyle olunca eksilerini, artilarini da idrak etmis olursun. Ciddi anlamda keyiflenirsin. Bir opera aryasi dinlemis kadar, bir tiyatro izlemis kadar, bir klasik muzik eseri dinlemis kadar farkli hisse gark olursun. Ruhun dinginlesir.
     En onemlisi, sorgularsin. Evvela kendini, sonra cevreni, en sonunda da dunyayi... Olaylari, durumlari eskisinden daha degisik bicimde irdelersin. Mutemadiyen okursan, mutemadiyen merak edersin, arastirirsin. Hal boyle olunca da daha cok okursun. Hurafelerden kacarsin, imtina edersin.
     Oyleyse haydi bakalim cocuklar, okumaya!
 

     Kucuk Not: Illaki roman vs okumayacagim diyorsaniz da baska turde kitaplar okuyun; ama yeter ki okuyun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder